Şimdi beni bir gecede vazgeçmiş olmakla suçlarsın, bin gece beni yalnız bırakıp düşündüren sen değilmişsin gibi. (2)
Yazar'dan
Cemre Berk'in eline bakarken masanın üzerindeki telefonu çalmaya başladı. Berk'in gözleri ister istemez telefona kayarken ekrandaki "Sarp🤍" yazısını okuduğunda Cemre telefonu alelacele eline alıp bir kaç adım öteye gitti.
"Efendim sevgilim." dediğini Berk duymuştu. Açık kalan elini yumruk yaparken ayağa kalktı ve yanan şamdanları üfledi. Cemre telefonu kapattığında arkasını döndü ve her şeyin toplanmış olduğunu gördü.
"Noldu şimdi?" dedi hırkasını giyen Berk'e.
"Gerek yok. Baştan yapmamalıydım böyle bir şey." dediğinde yattan çıktı.
Cemre kaşlarını çatarak onun peşinden koştu. "Paşama bak sen gel diyeceksin gelicez git diyiceksin gidicez konuş diyince konuşucaz mı?"
Berk yürümeye devam ederken hiddetle bağırdı.
"Gerek yokmuş yorduk seni de buraya kadar kusura bakma." dediğinde Cemre kaşlarını çattı. Arabaların oraya geldiklerinde Berk arkasını döndü. Cemre aralarında adım mesafesi bile kalmayacak kadar çok yaklaştı ona. Fısıldarken nefesi yüzüne çarptı.
"Sen gerçekten korkakmışsın." dediğinde Berk başını salladı. Cemre bir adım geriye çekilirken Berk etrafa bakındı.
"Korkağım. Ve bedelini ödedim Cemre. Kaybettim seni." dediğinde Cemre derin nefesler alıp veriyordu.
"Madem kaybettin neden çağırdın beni buraya?" yutkundu ve sesini yükseltti. "Bi anlığına orada gerçekten karanlıktan çıkmak istiyorsun sanmıştım." dediğinde Berk arabanın açtığı kapısını hırsla kapattı. Ve hızla Cemre'ye yaklaştı.
"Ben o aydınlıkta seninle olmak istiyordum. Sen çoktan başkasını aydınlatmışsın bile." dediğinde Cemre yüzünü buruşturdu.
"Sen." dedi ve yutkundu. İkisinin de dolu gözleri buluştu. "Sen çok bencilsin. Bir an sandım ki beni gerçekten anladın ve affedilmez olduğunu kabul ettin." dedi ve elini Berk'in göğsüne koydu. "Burası sızladı sandım. Kıskançlıktan değil de yaşattığın şeylerden."
Tam elini çekecekken Berk elini elinin üzerine koydu ve sanki kalbi olduğunu hatırlatmak için iyice bastırdı.
"Burası 6 yıldır yanıyor. Sadece senin için. Yaşattıklarım için. Ama senin kalbin kül olmuşken bi önemi kalmadı." dediğinde elini sertçe göğsünden çekti.
Cemre'nin yanına savrulan eli yüzündeki acı gitgide arttı.
"Benim kalbim küle döndüyse beni suçlayamazsın." dedi ve bir adım daha yaklaştı ona. Nefesleri birbirine çarparken ikisi de öfke doluydu. "Benim kalbimi küle çevirsen sensin." dediğinde göz göze geldiler. "Şimdi yokluğunu alıştırdığın biri sensiz yaşayabiliyor diye ona kızmaya hakkın yok."
Berk gözünden süzülen yaşları saklamadı.
Cemre ise o yaşları görmek istemedi. Biliyordu görse kalbine düşecekti o yaşlar. Ve zar zor taşlaştırdığı kalbini eritmeye yeticekti.
Bende bi' aşk var
Onu hep yanlış kalplere bıraktım
Berk arabasının kapısını açtı ve kendini adeta oraya bıraktı. Başını arkaya yasladı. Marina şimdi sessizdi. Yalnızca dalgaların sesi.
Gözlerinden yaşlar süzülürken derin bir nefes aldı. Giden arabanın arkasından çaresizce baktı.
Ben de bi' aşk var
Onu soğuk yataklarda harcadım
Cemre kendini sahil kenarındaki banka attı. Yanına gelip oturan Sarp onun yüzüne bakıyordu. O ne olduğunu sormadı o da anlatmadı. Sessizce oturdular.
Tutup dileğimi neden köksüz ağaçlara adadım?
Bende bi' aşk var
Onu hep kırık yelkenlere bağladım
Berk'in aklında Cemre'nin sözleri yankılanırken defalarca direksiyona yumruk attı.
"Ben senin gölgene bile razıydım Berk. Ama sen hep karanlıkta olduğun için gölgen bile düşmedi üzerime."
Senin gökyüzünde benim yerim yoktu
Kuru dallarında kanatlarım kırılıp koptu
Cemre Sarp'a döndü ve konuştu.
"Neden geldin?"
"Bana ihtiyacın olduğunu hissettim." dediğinde Cemre'yi süzdü. "Anlaşılan öyle de." dediğinde Cemre'nin gözünden süzülen yaşı sildi.
"Çok yanlış hissediyorum." diyen Cemre'yi kolunun altına aldı ve göğsüne çekti.
Cemre oraya kendini ait hissetmedi. Ama gözlerini kapattı.
Senin toprağında benim evim yoktu
Kader aynı sondu, yazdığı son hikâye buydu
Sabah olduğunda Kenan Berk'i uyandırdı.
"Noluyo ya?" diye uyanan Berk babasına baktı.
"Aylalara gidiyoruz."
"Ben gelmiyorum." diyen Berk yorganı tekrar kafasına geçirdi.
"Cemre kaza yapmış." diyen Kenan'ı duyunca başındaki yorganı hızla çekti.
"Nasılmış?"
"Görmeye gidicez işte. 5 dakikaya aşağıda ol." dediğinde odadan çıktı. Berk hızla yatakta doğrulurken kalbinde bir sızı hissetti.
Yanlış yerde geziyor bu kuş
Bu yüzden yalnız uçuyor bu kuş
Eve geldiklerinde onları karşılayan kişi genç bir çocuktu.
"Hoşgeldiniz ben Sarp." demesi ile Berk'in yüzü düştü.
Sarp'a omuz atarak içeri geçtiğinde Sarp arkasından anlamayarak baktı. Kenan açıklamak için konuştu.
"Çok merak etti. O yüzden böyle kusura bakma."
Beklediğim biri var
O sen değilsin, yazık ki anladım
Cemre kapıdan giren Berk'i görünce doğrulmak istedi ama yapamadı. Kapıda dikilen Ege ise kaçamak bakışlar attı Berk'e.
Bi' yudum sevgin var
Neden hep kötü rüyalarda uyandım?
Cemre'nin yüzünde bir kaç çizik vardı. Ve kolu sarılmıştı. Yandaki koltuğa oturdu Berk. Göz göze geldiklerinde konuştu.
"Geçmiş olsun. İyi misin?" dediğinde Cemre eliyle yüzünü gösterdi.
"İyiyim sadece bi kaç çizik diyorum kimse inanmıyor." dediğinde cam kenarındaki Çağrı kahkaha attı.
"Hep böylesin kızım sen. Ölecek olsan iyiyim dersin." dediğinde Berk gülümsedi ve başını salladı.
"Öyle." dedi fısıldayarak. "Sevindim iyi olmana."
Cemre kafasını sallarken gözlerini yumdu.
Ben de bi' kalp var
Onu en ucuz romanlarda harcadım
Kenan ve Sarp içeri girdiğinde Berk sanki ordan kalkması gerekiyormuş gibi aniden kalktı.
Sarp ona bakarak konuştu.
"Berk olmalısın sen. Cemre'nin çocukluk arkadaşı." dediğinde Berk Cemre'ye döndü. Yavaştan gözleri dolarken başını salladı.
''Memnun oldum.'' dediğinde adımlarını kapıya yöneltti. Koridorda duran Ege'nin yanına gitti.
''Benim yüzümden oldu.'' dediğinde Ege başını salladı.
''Evet senin yüzünden.'' dediğinden hiç olmadığı kadar neftretle baktı Berk'e
''Beni hiç affetmeyecek misiniz?'' diye soran Berk Ege'ye döndü.
Ege gülümsedi.
''Sen Cemre'den devam et bro.'' dedi ve duraksadı. ''Pardon Berk.'' dediğinde Berk'in gözleri yer ile buluştu.
''Ege.'' dediğinde gözleri dolmuştu. ''Bana sarılır mısın?''
Berk'in kurduğu cümleyle Ege Berk'in ne kadar acı ile dolduğunu anladı. Ona sarıldı.
Bende bir aşk var
Onu hep yanlış kalplerde harcadım.
Kapı çaldığında Berk yavaşça ayağa kalkıp açtı kapıyı. İçeriye önden giren Ali Berk'i süzdü önce. Sonra gülümsedi ve sarıldı ona.
"Kardeşim gelmiş bee!!" diye bağırdığında Ceren'in ağlama sesleri yükseldi odasından.
Berk ondan ayrılırken "Bir kere de ayarın olsun be." dedi ve odaya koşarak giren Ayla'ya baktı.
Ali yukarı çıkarken kapıdan giren Arap ve Zeyno ile de selamlaştı Berk.
Herkes bahçeye indiğinde Cemre'ye bakmak için yukarıya çıkmaya yeltendi. Arkasındaki Sarp konuştu.
"Sen kal burda ben indiririm Cemre'yi." dediğinde elini başta yumruk yapsa da sonra çaresizce başını salladı.
Kol kola bahçeye geldiklerinde Cemre Berk'in yanına oturdu. Sarp ise tekli koltuğa.
Senin gökyüzünde benim yerim yoktu
Kuru dallarında kanatlarım kırılıp koptu
Berk ve Cemre göz göze geldiklerinde ikisinin de aklına dün akşam geldi. Gözleri birbirinden ayrılmazken içlerinde bir pişmanlık belirdi. Nedendir bilinmez.
Senin toprağında benim evim yoktu
Kader aynı sondu, yazdığı son hikâye buydu
"Nasıl oldu bu kaza?" diye soran Zeyno olmuştu.
Cemre yüzünü buruşturdu ve Sarp'a baktı. Sarp hiç beklemeden anlatmaya başladı.
"Dün akşam Cemre ile konuştuk. Sahilde buluşuruz diye kararlaştırdık. Ama Cemre söylediğimiz saatten baya önce gelmiş. İyi değildi. Hâlâ öğrenemedim nedenini." dedi ve Cemre'ye döndü. Cemre ise onla göz göze gelmemek için yere bakıyordu. "Sonra biraz konuştuk. Aniden kalktı eve gideceğini söyledi. Ben bırakırım iyi değilsin dedim ama dinlemedi. Biliyorsunuz Cemre kafasına koyduğunu yapar." dediğinde Ege güldü.
"Bi gün bu inatçılığın öldürecek seni." dedi işaret parmağını sallayarak Cemre'ye sırıtırken.
"İnatçılıktan kim ölmüş?" diyen Cemre'de gülüyordu.
"Öyle deme Cemre." dedi Hazal gözlerini büyüterek korku efekti vermeye çalıştı. "İnatçı keçiler köprüde karşılaşıyor sonra biri göle düşüyor." dediğinde yanındaki Çağrı kahkaha attı.
"Aşkım ikisi de düşüyor." dediğinde Hazal bozuldu.
"Her neyse işte." dediğinde hepsi bu sohbete gülmeye başladı.
"Ee sonra?" diyen Zeyno'nun kaşları çatıktı.
Ege ona baktı ve konuştu. "Hayırdır cinayet mi çözüyorsun?" dediğinde Zeyno sahte bir gülüş yaptı ona doğru.
Sarp sözüne devam etti. "Sonra işte gecenin ikisi bana telefon geldi. Hastaneye kaldrırılmış." dediğinde topu Cemre'ye attı.
Cemre derin bir nefes alırken konuştu.
"Uykum vardı. Bir anlık gözlerimi kapatmışım. Bariyerlere doğru sürüklendim. Sonrasını hatırlamıyorum." dediğinde herkes onu kınar gibi bakarken sadece Berk'in bakışları farklıydı.
"Abartmayın ölmedim işte." diyen Cemre güldü.
Berk düşündü. Kim bilir kaç acıya böyle gülüp geçmişti.
"Yarın benim eve bekliyorum hepinizi." diyen Ege sırıttı. "Broma hoşgeldin partisi tarzı bir şey olur." dediğinde Berk ona doğru gülümsedi. En azından birilerini tekrar kazanabilmişti.
"Özlemiştik" diyen Hazal ellerini birbirine sürttü.
Herkes yavaş yavaş dağılırken Berk babasının yanına oturdu. "Hadi kalkalım bizde." dediğinde babası ona döndü.
"Bu akşam burda kalmamızı istiyor Ayla Teyzen." dediğinde Berk Ayla'ya hayretle döndü.
Ayla içten bir gülümseme ile konuştu. "Ceren biliyorsun ki çok hareketli döneminde şuan Berkcim. Cemre yardım ediyordu bana şimdi onu da bir yere falan taşımam gerekicek ama dinlemiyor söz. En azından bir akşam yardım etseniz biz hallederiz gerisini." dediğinde Berk başını salladı.
Bahçeden giren Cemre etrafa bakındığında Ayla direkt onun yanına koştu ve onu hızla koltuğa oturttu.
"Ne dedim ben işte. Kızım yardım almadan ayağa kalkmasana." dediğinde Cemre ofladı.
"Of anne üstümden tır geçmiş gibi davranıyorsun." dediğinde Ayla bir şey söylemesi için Kenan'a döndü. Kenan Cemre'nin yanına oturup konuştu.
"Yine de dikkatli davranmalısın Cemre'cim. Az sarsılmamış bedenin orda bayılmış kalmışsın. Biz hem bu akşam sana yardım etmek için burada kalacağız." dediğinde Cemre kaşlarını kaldırdı.
Berk ile göz göze geldiler. Sonra annesine döndü.
"İnsanları yormaya ne gerek var. İyiyim ben işte." dediğinde Ayla konuştu.
"İtiraz kabul etmiyorum Cemre Hanım." dediğinde Cemre ağzına fermuar çeker gibi yaptı.
"Ben çok sıkıldım." dedi çok zaman geçmeden. "Sahile insem iyi olur." dediğinde Ayla hemen çıkıştı.
"İyice saçmaladın Cemre. Hem sana artık araba falan kullanmak yok." dediğinde Cemre kaşlarını çattı.
"Fazla abartmıyor mu?" dediğinde Kenan'a döndü.
"Çok telaşlandı annen o yüzden. Aylacım sende biraz rahatla. Kız gitsin bi hava alsın. Berk götürür aklın kalmasın." dediğinde Berk'e döndü.
"Götürürüüm." diyen Berk baskı altında kalmış gibiydi.
Cemre üzerine bir sweatshirt geçirip Berk'in arabasına bindi.
İkisi de sessizken arabayı sürmeye başladı Berk. Sahile geldiklerinde Berk hızla arabadan indi ve Cemre'nin kapısını açtı.
"Yardım ister misin?" dediğinde Cemre'ye elini uzattı.
Cemre kapıdan tutunarak ayağa kalktığında "Yok." dedi.
Berk'in eli yine yumruk şeklini alırken derin bir nefes verdi. Canını o kadar yakıyordu ki ona yardım edememek acısını dindirememek.
Kimse yoktu. Bomboştu. Cemre gitti ve kendini kumların üzerine bıraktı. Bağdaş kurarak oturduğunda Berk onu dikkatle izledi. Önce gökyüzüne uzun uzun baktı Cemre. Sonra gözlerini kapatarak derin nefesler aldı.
"Buraya gelmiştim. Burda bağırmıştım sana." dedi ve Berk'e döndü. Berk'te onun yanına otururken.
"Ne garip." dedi yine iç çekerek. "O zaman burda kendimi yırtıyordum beni duy diye. Şimdi beni duyabiliyorsun ama hiç bir şey söyleyemiyorum."
Berk kendini toplayıp konuştu.
"Ben kabullendim." dedi ve Cemre'ye döndü. "Beni affetmeyeceğini."
Cemre hayretle kaşlarını kaldırdı.
"Ben bile kabullenemedim bunu. Helal." dediğinde telefonunu çıkardı. "Müzik seni rahatsız eder mi?" dediğinde Berk Cemre'nin konuşmak istemediğini anladı. Kafasını iki yana salladığında Cemre telefonundan şarkıyı başlattı.
Biraz daha yaklaştı Cemre'ye. Kolları değerken denizi izledi. Arkadan çalan şarkı ile Cemre'ye döndü.
Sanırım buldum seni saklayacak yeri her şeyden
Olan oldu belli ki ıslanacağız giyin bir şeyler
Gözleri yan profilde gezdi. Gözleri ve kirpiklerini. Derin bir iç çekti. Sonra rahatsız olmaması için önüne döndü.
Yağmur bize tozları damlatıyor taa çöllerden
Bu laflar beni çok yıpratıyor hep aynı yerden
Dün akşam hiç konuşmadığını farketti.
"Bir ara kendimi tutamadım." dediğinde Cemre Berk'e döndü. "Sosyal meyda hesabına girdim. Saatlerce orda gezindim. Önceden tutmuştum kendimi. Daha zor olur orda kalmak diye. Ama o gün bir şey itti beni. Bir söz paylaşmıştın hikayende." dedi ve Cemre'ye döndü. Gözleri birleşti. Dudağını yaladı ve konuştu. "Bekleyen her şey bir gün solar ve ölür. Bu bir papatya da olabilir veyahut bir umutta."
Peki seni benden kim saklayacak
Bulurum bir yerde
Bir dahakine daha derine dalacağım
Uyurum diplerde
"Evet." dedi Cemre. "O gün yine uzun zaman sonra sadece seni düşünmüştüm." dediğinde Berk gülümsedi.
"Belki de o gün ulaşsaydım sana her şey farklı olabilirdi." dediğinde Cemre de gülümsedi.
Ne masalın ne de gerçeğin olacağım
Hayır yok benden
Bak gemimiz hala su alıyor, hep aynı yerden
"Sarp" dedi Berk devamını getirmedi.
"6 ay önce tanıştık. 3 aydır da sevgiliyiz." dediğinde başını salladı. "Ama." dedi ve derin bir iç çekti. "Sen geldiğinden beri kafam epey karıştı. Dün akşam ona da söyledim. Yanlış hissediyorum." dediğinde Berk başını salladı tekrar.
"Seviyor seni belli." dediğinde Cemre'nin yüzü düştü.
"Öyle."
Ben İstanbul'dayken sen Kaş'ta
Başka arayışlar da sevdaya dahil sayılır
Sevda başka aşk başka, başka dokunuşlarla nasıl birbirine karışır
"Ben onu bu belirsizliğin içinde barındıramam." dediğinde Berk'e döndü. "Sabahtan beri bunu nasıl anlayacağımı düşünüyorum." dediğinde Berk ona döndü. Burun burunalardı.
Cemre gözünden bir damlaya yaş süzülürken fısıldadı. "Hepsi senin yüzünden. Hem bu kadar acı verirken hem nasıl bu kadar vazgeçilmezsin." dediğinde Berk'in gözleri Cemre'nin dudaklarına kaydı.
Arkadan gelen araba ışığı ile uzaklaştıklarında ikisi de arabaya döndü gözlerini kırpıştırarak.
Arabadan inen kadının yüzünü göremiyorlardı. Kadın bir süre dikildikten sonra onlara doğru yürümeye başladı.
"Kimsiniz?" diye seslenen Berk'in sesine göre fazla sakin yürüyordu kadın.
Cemre'de ayağa kalktığında kadın kenarda durdu. Ve titreyen sesi ile konuştu. "Oğlum."
Berk'in elleri iki yanına düşerken gözlerine doğru hücum eden sıcaklıkla beraber vücudu titredi. Berk kadının yüzüne bakarken Cemre Berk'e döndü şok içinde.
Devam Edecek...
Yorumlar
Yorum Gönder